*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	RAVDA.net

Üye Ol

((( RAVDA.net )))

~*~*~ RAVDA ~*~*~ ÇOCUK ~*~*~

Home

Haftanın Resmi

Toplam Forum: 6 *** Toplam Konu: 1989 *** Toplam Mesaj: 41468

Forum Anasayfa » Dinimi Öğreniyorum » FATİHA SURESİ

önceki konu diğer konu

5 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfalar (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	~aY~

FATİHA SURESİ

1466 Mesaj -

FATİHA SURESİ

Mekke'de inmiştir, yedi ayettir. Peygamber efendimize gelen ilk vahiylerdendir. Bazı rivayetler Fatiha'nın Hz. Peygamber'e indirilen ilk vahiy olduğuna işaret ediyor olsa bile Alâk suresinin ilk beş ayetinin vahyin başlangıcı olduğunu belirten sahih hadislerin varlığı bu rivayetleri oldukça zayıflatmaktadır. Yine de sahih hadislere dayanarak Fatiha'nın -indirilen ilk vahiy olmasa bile- bütün olarak vahyedilen ilk sure olduğunu söyleyebiliyoruz.

Fatiha suresi Kur'an'ı Kerim'in küçük bir özeti olarak ele alınabilir. Kur'an'daki tüm sureler Fatiha'yı tasdik ederler.

Fatiha suresi en büyük dua ve münacattır. Bu surede Alemlerin Rabbi olan bize ne kadar yüce olduğunu, bağışlayıcılığını ve esirgeyiciliğini vurguladıktan sonra bize kendisine nasıl dua etmemiz gerektiğini, bizden ne istediğini en net şekilde belirtmiştir.

Fatiha suresinin onu aşkın ismi vardır. Fatih Arapça'da bir şeyi ya da bir yeri açan manasına gelir. İşte bu yüzden Kur'an'ı açan ona bir anahtar bir önsöz olan manasında Fatiha adını almıştır. Açılması çok güç olan kimsenin açamadığı kilitleri açan kimselere de Fatih denilir. Bu açıdan bakıldığında Fatiha'ya açılması güç olan kimsenin açamadığı kalp gözünü açan, hayatın kendisi olan Kur'an'ın anahtarı diyebiliriz. Fatiha Kur'an'daki tüm surelerin aslı durumundadır. Diğer surelerse Fatiha'nın yorumu niteliğindedirler, bu nedenle Fatiha'ya Kitabın Anası manasında Ümmül Kitab da denilir. Hicr suresinin 87. ayetinde "Biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kur'an'ı verdik." buyurulmuştur. Bir hadise göre buradaki "yedi ayet"le kastedilen günde beş vakit namazın her rekatında tekrar edilen Fatiha suresidir, bu yüzden Fatiha'ya "tekrarlanan yedi" manasında Es-Sebul Mesani de denilir.

Kelimeler

Rahman:Rahmet kelimesinden türemiştir. Rahmeti büyük, rahmet saçıcı manasındadır. 'ın Rahman olması dünya hayatında iyi olsun, kötü olsun, mümin olsun, kafir olsun bir ayrım gözetmeden tüm kullarına büyük rahmet göstermesi onları rızıklandırmasıdır.

Rahim:Bu kelime de Rahman gibi Rahmet kelimesinden türemiştir. Rahmeti devamlı manasındadır. 'ın Rahim olması bizim ona itaat ettiğimiz ölçüde rahmetini ahirette de bizim için devam ettireceğini belirtir. Rahman sıfatıyla rahmetini kullarına bahşetmek için bir karşılık beklemez. Fakat Rahim sıfatında ise karşılıklı bir alışveriş söz konusudur. Kısaca Rahim sıfatı sadece müminleri ilgilendirir diyebiliriz.

:Cenab-ı Hakk'ın özel ismidir. Türkçe'deki "tanrı" İngilizce'deki "god" Fransızca'daki "dieu" Almanca'daki "got" ve Arapça'daki "ilah" kelimeleri eş anlamlıdırlar. İlah ve diğer dillerdeki eş anlamlıları hem Cenab-ı Hak hem de başkaları için kullanılsa da ismi sadece Cenab-ı Hakk'a mahsustur, diğer dillerde karşılığı olmadığı için aynen kullanılmaktadır.

Hamd:'in yüceligini bilerek O'na yapılan övgüdür. Şükürden farklıdır, çünkü şükür nimet karşılığı olur, hamd ise 'in kendi varlığından dolayı övülmesidir.

Rabb:Terbiyeden türemiştir. Bir şeyin sahibi, ıslah edici, o şey üzerinde otoritesi bulunan, başından sonuna kadar oluşturan ve devam ettiren manasına gelir. Kur'an'da (el) belirtme takısıyla birlikte kullanılarak tüm evrenin tek hakimi ve her çeşit otoritenin tek kaynağı olan 'ı ifade eder.

Alemin:Alem kelimesinin çoğuludur fakat maddi manevi tüm varlıkları içine alan tüm evrenin adıdır. Yani salt olarak alemler demek değil, alemlerdeki tüm birimlerin hepsi demektir.

Malik:Maddi manevi tüm yönetimin gerçek sahibi ve kudreti manasına gelir.

Yevm:Gün.

Din:Arapça ceza manasına gelir. Türkçe'deki ceza ve ödülün ikisini de içine alır.

Na'büdü:Kulluk etmek mastarından türemiştir, kulluk ederiz anlamına gelir..

Nestain:Dilemek(istemek )fillinin çekiminden elde edilen bu kelime dileriz "demektir".

Sirat:Yol.

Müstakim:Kendisinde eğrilik ve sapma bulunmayan şey.

Dallin:Yanlışta kalan, sapanlar.

Mağdub:Nasipsiz, gazaba mahkum olmuş.

* * *

1-Rahman ve Rahim olan 'ın adıyla

Tevbe ve Fatiha suresi dışında Kur'an'daki surelerin hiçbirinde ayet olarak geçmez. Müslüman bir kimse her işe 'ın adıyla başlamalıdır. Bu onu kötülükten uzak tutacak, onu 'ın yardımıyla şeytandan koruyacaktır.

2-Hamd yalnızca Alemlerin Rabbi olan 'a mahsustur.

Övme ve övülme yalnızca canlı cansız ve varsa bunları yaratan ve tüm yaratılmışların (her şeyin) efendisi olan 'a mahsustur. Burada tüm varlıkların üstünde olan 'ın yüceliği vurgulanmaktadır. O o kadar yücedir ki varlığından dolayı övülmelidir.

3-O Rahmandır ve Rahimdir.

Rahmetiyle her şeyi kapsar ve bu dünya hayatına her kim olursa olsun tüm kullarını yaratmış, rızıklarını vermiş ve onlara doğru yolu göstermiştir. Ahirette yalnız müminler için O'nun sonsuz rahmeti devam edecektir. Kendisine ibadet edenlere Ahirette özel muamele gösterecektir.

4-Din gününün malikidir.

O ahiret gününün tek hakimidir. O gün hiç kimsenin bir diğerine faydası ya da zararı olmayacaktır.

Burada 3. ayette 'ın rahmetinden bahsedilmesinin ardından Ahiret gününün hatırlatılmasıyla O'nun sonsuz merhametine dayanarak gözümüzün boyanması engellenmiştir. her ne kadar merhametli olursa olsun unutulmamalıdır ki mahşer gününde hesaba çekileceğiz. Aynı zamanda bu ayetle birlikte 'ın adil olduğu da vurgulamaktadır. adildir, çünkü; o gün geldiğinde herkes 'a hesap verecek O' da kullarının dünyevi hayatlarındaki amellerine göre onları cezalandıracak ya da mükafatlandıracaktır. Fakat O günde de her zaman olduğu gibi tüm varlıkların efendisi olan dilediğini cennete dilediğini cehenneme gönderecektir. Çünkü ceza gününde 'tan başka hiç kimsenin söz hakkı olmayacaktır.

5-('ım!) Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz.

Burada ibadet edilecek tek yüce varlığın ve yardım dilenecek, yalvarılacak tek kişinin de olduğu ifade edilmiştir. Yalnız buradaki "yardım"la 'ın rızasına ulaşmak için istenen yardım kastedilmiştir. Böylelikle "Biz onlardan bizi 'a ulaştırmaları için yardım diliyoruz." Diyerek putlara tapanlara kesin cevap verilmiştir.

6-Bizi doğru yola ilet.

O yol ki o hak yoludur. O sırat-ı müstakimdir. Onda bir eğrilik yoktur, o inişi çıkışı olmayan doğru yoldur. O senin('ın) yolun, bizi sana ulaştıran yegane yoldur.

7-Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazabına uğrayanların ve sapanlarınkine değil.

Burada sırat-ı müstakimin sıradan bir yol olmadığı bir kez daha gösterilmiştir. Ayette nimet bahşedilenlerle kastedilenler peygamberler ve mümin kullardır. Gazaba uğrayanlarla da İsrailoğulları ve Nasraniler'e işaret edilmiştir. Doğru yol bir tanedir, o da nimet verilenlerin yoludur.

5-6-7. ayetlerle birlikte bir Müslüman'ın 'tan istemesi gerekenler en kısa haliyle özetlenmiştir. Son ayette doğru yolun kendilerine nimet verilenlerin izledikleri yol olduğu söylenmiştir.

Doğru yolda olmak isteyen kişiye Kur'an'ı göndermiş, "madem sen doğru yolu, kendisinde sapma ve bozulma olmayan yolu istiyorsun, işte bu Kur'an sana o doğru yolu gösterecektir" demiştir.

Fatiha suresinin hemen ardından Bakara suresinin ikinci ayetinde "Kendisinde hiçbir şekilde şüphe olmayan bu kitap, muttakiler için bir hidayet kaynağı ve yol göstericidir." buyurulmuştur. Ve Kur'an'ın tamamında Yahudilerin ve Hıristiyanların olsun diğer yanılgıya düşerek doğru yoldan uzaklaşan kavimlerin yaptıkları yanlışlarda örnekler verilerek, "İşte bu gazaba uğrayanların ve sapıkların yoludur, sen o yoldan gitme." mesajı verilmiştir. Ve tabii Peygamber efendimizin ve diğer resul ve nebilerin hayatlarından örneklemelerle de "İşte bunlar kendilerine nimet verilenlerdir. Onların yolu seni hidayete eriştirir." denilmek istenmiştir.

FATİHA ve KUR'AN

Şifresinde Fatiha'nın.
Yazgısı tüm enfüs ve afakın,
Yaşayan canıdır kainatın,
İşte bu sırrı budur Kur'an'ın.

...................

Fatiha açar ayetleri tek tek
Manadaki inciyi bulana dek
Ve sonra tüm Kur'an birleşerek,
Yaratır Fatiha'yı yeniden mekanları geçerek
Fatiha her ayette ayrı manada yaşar,
Ve her ayette Fatiha'dan ayrı bir sır taşar.

.........................................

Fatiha enfüsüdür Kur'an'ın,
İlahi bir mucizesi, bir sanat şaheseri Yezdan'ın.
Fatiha bir sırdır enfüsten afaka bir gül gibi açılan,
Bir hayattır; gönüllerde saçılan,
Esrarlı bir çokluktan tekliğe kaçılan

Kur'an, ilahi bestesi, Fatiha o bestede imzasıdır 'ın.

Gönderen: 28.07.2007 - 11:36

	Pembe_Gül

RE: FATÝHA SURESÝ

1236 Mesaj -

Alıntı
Orijınalı ~aY~

FATÝHA SURESÝ

Mekke'de inmiþtir, yedi ayettir. Peygamber efendimize gelen ilk vahiylerdendir. Bazý rivayetler Fatiha'nýn Hz. Peygamber'e indirilen ilk vahiy olduðuna iþaret ediyor olsa bile Alâk suresinin ilk beþ ayetinin vahyin baþlangýcý olduðunu belirten sahih hadislerin varlýðý bu rivayetleri oldukça zayýflatmaktadýr. Yine de sahih hadislere dayanarak Fatiha'nýn -indirilen ilk vahiy olmasa bile- bütün olarak vahyedilen ilk sure olduðunu söyleyebiliyoruz.

Fatiha suresi Kur'an'ý Kerim'in küçük bir özeti olarak ele alýnabilir. Kur'an'daki tüm sureler Fatiha'yý tasdik ederler.

Fatiha suresi en büyük dua ve münacattýr. Bu surede Alemlerin Rabbi olan bize ne kadar yüce olduðunu, baðýþlayýcýlýðýný ve esirgeyiciliðini vurguladýktan sonra bize kendisine nasýl dua etmemiz gerektiðini, bizden ne istediðini en net þekilde belirtmiþtir.

Fatiha suresinin onu aþkýn ismi vardýr. Fatih Arapça'da bir þeyi ya da bir yeri açan manasýna gelir. Ýþte bu yüzden Kur'an'ý açan ona bir anahtar bir önsöz olan manasýnda Fatiha adýný almýþtýr. Açýlmasý çok güç olan kimsenin açamadýðý kilitleri açan kimselere de Fatih denilir. Bu açýdan bakýldýðýnda Fatiha'ya açýlmasý güç olan kimsenin açamadýðý kalp gözünü açan, hayatýn kendisi olan Kur'an'ýn anahtarý diyebiliriz. Fatiha Kur'an'daki tüm surelerin aslý durumundadýr. Diðer surelerse Fatiha'nýn yorumu niteliðindedirler, bu nedenle Fatiha'ya Kitabýn Anasý manasýnda Ümmül Kitab da denilir. Hicr suresinin 87. ayetinde "Biz sana tekrarlanan yedi ayeti ve yüce Kur'an'ý verdik." buyurulmuþtur. Bir hadise göre buradaki "yedi ayet"le kastedilen günde beþ vakit namazýn her rekatýnda tekrar edilen Fatiha suresidir, bu yüzden Fatiha'ya "tekrarlanan yedi" manasýnda Es-Sebul Mesani de denilir.

Kelimeler

Rahman:Rahmet kelimesinden türemiþtir. Rahmeti büyük, rahmet saçýcý manasýndadýr. 'ýn Rahman olmasý dünya hayatýnda iyi olsun, kötü olsun, mümin olsun, kafir olsun bir ayrým gözetmeden tüm kullarýna büyük rahmet göstermesi onlarý rýzýklandýrmasýdýr.

Rahim:Bu kelime de Rahman gibi Rahmet kelimesinden türemiþtir. Rahmeti devamlý manasýndadýr. 'ýn Rahim olmasý bizim ona itaat ettiðimiz ölçüde rahmetini ahirette de bizim için devam ettireceðini belirtir. Rahman sýfatýyla rahmetini kullarýna bahþetmek için bir karþýlýk beklemez. Fakat Rahim sýfatýnda ise karþýlýklý bir alýþveriþ söz konusudur. Kýsaca Rahim sýfatý sadece müminleri ilgilendirir diyebiliriz.

:Cenab-ý Hakk'ýn özel ismidir. Türkçe'deki "tanrý" Ýngilizce'deki "god" Fransýzca'daki "dieu" Almanca'daki "got" ve Arapça'daki "ilah" kelimeleri eþ anlamlýdýrlar. Ýlah ve diðer dillerdeki eþ anlamlýlarý hem Cenab-ý Hak hem de baþkalarý için kullanýlsa da ismi sadece Cenab-ý Hakk'a mahsustur, diðer dillerde karþýlýðý olmadýðý için aynen kullanýlmaktadýr.

Hamd:'in yüceligini bilerek O'na yapýlan övgüdür. Þükürden farklýdýr, çünkü þükür nimet karþýlýðý olur, hamd ise 'in kendi varlýðýndan dolayý övülmesidir.

Rabb:Terbiyeden türemiþtir. Bir þeyin sahibi, ýslah edici, o þey üzerinde otoritesi bulunan, baþýndan sonuna kadar oluþturan ve devam ettiren manasýna gelir. Kur'an'da (el) belirtme takýsýyla birlikte kullanýlarak tüm evrenin tek hakimi ve her çeþit otoritenin tek kaynaðý olan 'ý ifade eder.

Alemin:Alem kelimesinin çoðuludur fakat maddi manevi tüm varlýklarý içine alan tüm evrenin adýdýr. Yani salt olarak alemler demek deðil, alemlerdeki tüm birimlerin hepsi demektir.

Malik:Maddi manevi tüm yönetimin gerçek sahibi ve kudreti manasýna gelir.

Yevm:Gün.

Din:Arapça ceza manasýna gelir. Türkçe'deki ceza ve ödülün ikisini de içine alýr.

Na'büdü:Kulluk etmek mastarýndan türemiþtir, kulluk ederiz anlamýna gelir..

Nestain:Dilemek(istemek )fillinin çekiminden elde edilen bu kelime dileriz "demektir".

Sirat:Yol.

Müstakim:Kendisinde eðrilik ve sapma bulunmayan þey.

Dallin:Yanlýþta kalan, sapanlar.

Maðdub:Nasipsiz, gazaba mahkum olmuþ.

* * *

1-Rahman ve Rahim olan 'ýn adýyla

Tevbe ve Fatiha suresi dýþýnda Kur'an'daki surelerin hiçbirinde ayet olarak geçmez. Müslüman bir kimse her iþe 'ýn adýyla baþlamalýdýr. Bu onu kötülükten uzak tutacak, onu 'ýn yardýmýyla þeytandan koruyacaktýr.

2-Hamd yalnýzca Alemlerin Rabbi olan 'a mahsustur.

Övme ve övülme yalnýzca canlý cansýz ve varsa bunlarý yaratan ve tüm yaratýlmýþlarýn (her þeyin) efendisi olan 'a mahsustur. Burada tüm varlýklarýn üstünde olan 'ýn yüceliði vurgulanmaktadýr. O o kadar yücedir ki varlýðýndan dolayý övülmelidir.

3-O Rahmandýr ve Rahimdir.

Rahmetiyle her þeyi kapsar ve bu dünya hayatýna her kim olursa olsun tüm kullarýný yaratmýþ, rýzýklarýný vermiþ ve onlara doðru yolu göstermiþtir. Ahirette yalnýz müminler için O'nun sonsuz rahmeti devam edecektir. Kendisine ibadet edenlere Ahirette özel muamele gösterecektir.

4-Din gününün malikidir.

O ahiret gününün tek hakimidir. O gün hiç kimsenin bir diðerine faydasý ya da zararý olmayacaktýr.

Burada 3. ayette 'ýn rahmetinden bahsedilmesinin ardýndan Ahiret gününün hatýrlatýlmasýyla O'nun sonsuz merhametine dayanarak gözümüzün boyanmasý engellenmiþtir. her ne kadar merhametli olursa olsun unutulmamalýdýr ki mahþer gününde hesaba çekileceðiz. Ayný zamanda bu ayetle birlikte 'ýn adil olduðu da vurgulamaktadýr. adildir, çünkü; o gün geldiðinde herkes 'a hesap verecek O' da kullarýnýn dünyevi hayatlarýndaki amellerine göre onlarý cezalandýracak ya da mükafatlandýracaktýr. Fakat O günde de her zaman olduðu gibi tüm varlýklarýn efendisi olan dilediðini cennete dilediðini cehenneme gönderecektir. Çünkü ceza gününde 'tan baþka hiç kimsenin söz hakký olmayacaktýr.

5-('ým!) Yalnýz sana kulluk eder, yalnýz senden yardým dileriz.

Burada ibadet edilecek tek yüce varlýðýn ve yardým dilenecek, yalvarýlacak tek kiþinin de olduðu ifade edilmiþtir. Yalnýz buradaki "yardým"la 'ýn rýzasýna ulaþmak için istenen yardým kastedilmiþtir. Böylelikle "Biz onlardan bizi 'a ulaþtýrmalarý için yardým diliyoruz." Diyerek putlara tapanlara kesin cevap verilmiþtir.

6-Bizi doðru yola ilet.

O yol ki o hak yoludur. O sýrat-ý müstakimdir. Onda bir eðrilik yoktur, o iniþi çýkýþý olmayan doðru yoldur. O senin('ýn) yolun, bizi sana ulaþtýran yegane yoldur.

7-Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazabýna uðrayanlarýn ve sapanlarýnkine deðil.

Burada sýrat-ý müstakimin sýradan bir yol olmadýðý bir kez daha gösterilmiþtir. Ayette nimet bahþedilenlerle kastedilenler peygamberler ve mümin kullardýr. Gazaba uðrayanlarla da Ýsrailoðullarý ve Nasraniler'e iþaret edilmiþtir. Doðru yol bir tanedir, o da nimet verilenlerin yoludur.

5-6-7. ayetlerle birlikte bir Müslüman'ýn 'tan istemesi gerekenler en kýsa haliyle özetlenmiþtir. Son ayette doðru yolun kendilerine nimet verilenlerin izledikleri yol olduðu söylenmiþtir.

Doðru yolda olmak isteyen kiþiye Kur'an'ý göndermiþ, "madem sen doðru yolu, kendisinde sapma ve bozulma olmayan yolu istiyorsun, iþte bu Kur'an sana o doðru yolu gösterecektir" demiþtir.

Fatiha suresinin hemen ardýndan Bakara suresinin ikinci ayetinde "Kendisinde hiçbir þekilde þüphe olmayan bu kitap, muttakiler için bir hidayet kaynaðý ve yol göstericidir." buyurulmuþtur. Ve Kur'an'ýn tamamýnda Yahudilerin ve Hýristiyanlarýn olsun diðer yanýlgýya düþerek doðru yoldan uzaklaþan kavimlerin yaptýklarý yanlýþlarda örnekler verilerek, "Ýþte bu gazaba uðrayanlarýn ve sapýklarýn yoludur, sen o yoldan gitme." mesajý verilmiþtir. Ve tabii Peygamber efendimizin ve diðer resul ve nebilerin hayatlarýndan örneklemelerle de "Ýþte bunlar kendilerine nimet verilenlerdir. Onlarýn yolu seni hidayete eriþtirir." denilmek istenmiþtir.

FATÝHA ve KUR'AN

Þifresinde Fatiha'nýn.
Yazgýsý tüm enfüs ve afakýn,
Yaþayan canýdýr kainatýn,
Ýþte bu sýrrý budur Kur'an'ýn.

...................

Fatiha açar ayetleri tek tek
Manadaki inciyi bulana dek
Ve sonra tüm Kur'an birleþerek,
Yaratýr Fatiha'yý yeniden mekanlarý geçerek
Fatiha her ayette ayrý manada yaþar,
Ve her ayette Fatiha'dan ayrý bir sýr taþar.

.........................................

Fatiha enfüsüdür Kur'an'ýn,
Ýlahi bir mucizesi, bir sanat þaheseri Yezdan'ýn.
Fatiha bir sýrdýr enfüsten afaka bir gül gibi açýlan,
Bir hayattýr; gönüllerde saçýlan,
Esrarlý bir çokluktan tekliðe kaçýlan

Kur'an, ilahi bestesi, Fatiha o bestede imzasýdýr 'ýn.