0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 6     ***     Toplam Konu: 1989     ***     Toplam Mesaj: 41468
  
Forum Anasayfa » Dinimi Öğreniyorum » Dinimi Ögreniyorum..

önceki konu   diğer konu
21 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfalar (2): (1) 2 Devam >
Gönderen
Mesaj
~aY~ su an offline ~aY~  
Dinimizi Ögrenelim..
1466 Mesaj -
~aY~ üyenin alternatif Ego




İnsanlar için bir öğüt olan Kuran, 'ın sözüdür. Kuran'ın ayetlerini okuyarak ve uygulayarak 'ın beğeneceği bir ahlaka sahip olabilirsiniz. Bu çok kolaydır. Ancak buna rağmen insanların büyük bir çoğunluğu hataya düşmüş ve 'ın emrettiği güzel ahlaktan uzaklaşmışlardır. Eğer bir gün çevremizdeki her insan kendi üzerine düşeni yapar ve 'ın istediği ahlaka sahip olursa, dünya üzerinde de cennettekine benzer bir ortam oluşabilir. Şimdi, kısaca bu güzel ahlak özelliklerini anlatalım.

Hepimiz biliyoruz ki, insanı yaratmıştır. Dolayısıyla insanın iyi ve kötü özelliklerini de en iyi bilir. Ayrıca insan diğer insanları kandırabilir ama 'tan herhangi bir şey gizlemesi mümkün değildir. Çünkü bizim gibi sadece insanların dışını değil, onların düşüncelerini de bilir. O halde insanın 'a karşı her zaman dürüst ve samimi olması gerekir. Kuran'da şöyle bildirilmektedir:

De ki: "Sinelerinizde (içinizde-kalplerinizde) olanı -gizleseniz de, açığa vursanız da- bilir. Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. , herşeye güç yetirendir. (Al-i İmran Suresi, 29)

Göklerde ve yerde ne varsa 'ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de, sizi onunla sorguya çeker. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğini azablandırır. , herşeye güç yetirendir. (Bakara Suresi, 284)

'ın, her sözünü işittiğinin, her yaptığını gördüğünün, her düşüncesini bildiğinin farkında olan insan, gizlice de olsa kötülük yapamaz. Demek ki insanların gerçekten iyi insanlar olabilmeleri için mutlaka 'ın varlığına inanmaları ve O'nun gücünü, her an herşeyi gördüğünü ve duyduğunu anlamaları gerekir. Bu, 'ın istediği ahlakı yaşayabilmenin en önemli yollarından biridir.

Gönderen: 26.02.2007 - 18:35
Bu Mesaji Bildir   ~aY~ üyenin diger mesajlarini ara ~aY~ üyenin Profiline bak ~aY~ üyeye özel mesaj gönder ~aY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~aY~ su an offline ~aY~  
1466 Mesaj -
~aY~ üyenin alternatif Ego
'ı sevmek ve O'na güvenmek

Annenizin, babanızın sizi sevmesi hoşunuza gidiyor değil mi? Siz de onları çok seviyorsunuz. Onlar sizi koruyor, sevgi gösteriyor, ihtiyaçlarınızı karşılıyor. Onlara güveniyorsunuz. Zor bir durumda kalsanız size yardıma koşacaklarını biliyorsunuz.

Peki 'ı ne kadar seviyor ve O'na ne kadar güveniyorsunuz?

, yarattığı bütün canlıların her ihtiyacını verendir. O'nun sonsuz şefkati ve merhameti sayesindedünya üzerinde nimetler içinde ve rahat yaşıyoruz.

Mesela bizim yaşayabilmemiz için Güneş'i yaratmıştır. Beslenmemiz için sebzeleri, meyveleri, hayvanları yaratan da 'tır. Bu sayede ekmek, süt, et ve birbirinden lezzetli sebzeleri ve meyveleri yeriz.

Bunlardan başka kalbimizi hiç durmadan çalışacak şekilde yaratan da 'tır. Kalbimiz araba motorları gibi ara sıra durup dinlenme ihtiyacında olsa, sonra tekrar çalışsa elbette yaşayamazdık. Oysa kalp insan ölene kadar senelerce hiç durmadan çalışır ve bu sayede hayatımızı sürdürürüz.

Yine, görebilmemiz için gözlerimizi, duyabilmemiz için kulaklarımızı, güzel kokuları koklamamız ve yemeklerin lezzetini tadabilmemiz için burnumuzu ve dilimizi yaratmıştır.

Buraya kadar saydıklarımız 'ın bize
verdiği sayısız nimetlerden yalnızca birkaçıdır. 'ın bize verdiği nimetleri saymakla bitiremeyiz. Bize karşı çok şefkatli ve çok merhametli olan bir Kuran ayetinde bizlere şöyle seslenmektedir:

Size her istediğiniz şeyi verdi. Eğer 'ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp-bitirmeye güç yetiremezsiniz. Gerçek şu ki, insan pek zalimdir, pek nankördür. (İbrahim Suresi, 34)

Ayetten de anladığınız gibi, bu nimetlere nankörlük yapmak, yani herşeyi bize 'ın verdiğini unutmak, O'na teşekkür etmemek çok çirkin bir davranış olacaktır. nankörlük yapanları sevmez.

Verdiği nimetlere karşılık bizden en çok Kendisini sevmemizi ve Kendisine şükretmemizi, yani teşekkür etmemizi istemektedir. Rabbimiz bu emrini Kuran ayetlerinde şöyle bildirmektedir:

, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi. (Nahl Suresi, 78)

Öyleyse 'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eğer O'na kulluk ediyorsanız 'ın nimetine şükredin. (Nahl Suresi, 114)

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz. (Müminun Suresi, 78)

Bir başka ayette ise iman edenlerin en çok 'ı sevdikleri şöyle anlatılmaktadır:

İnsanlar içinde, 'tan başkasını 'eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), 'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise 'a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle 'ın olduğunu ve 'ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 165)

Gerçek şu ki, size de, annenize de, babanıza da, bütün insanlara ve canlılara da bakan, besleyen, büyüten, koruyan 'tır. Hepimiz O'na muhtacız. Saydıklarımızdan bu kadarını bile ne bizim, ne de anne babamızın yapması mümkün değildir. Öyleyse önce 'a güvenip O'nu sevmemiz gerekir.




İşte güzel ahlak özelliklerinin başında, önce 'ı sevmek, O'na güvenmek, herşeyimizi O'na borçlu olduğumuzu bilmek gelir.


Gönderen: 26.02.2007 - 18:41
Bu Mesaji Bildir   ~aY~ üyenin diger mesajlarini ara ~aY~ üyenin Profiline bak ~aY~ üyeye özel mesaj gönder ~aY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~aY~ su an offline ~aY~  
1466 Mesaj -
~aY~ üyenin alternatif Ego
Çevremize karşı göstermemiz gereken güzel ahlak nasıl olmalı?

insanların alaycı, şımarık, kendini beğenmiş, yalancı olmasını yasaklamıştır. Dürüst, yumuşak huylu, alçakgönüllü, doğru sözlü olmak 'ın hoşuna giden çok önemli özelliklerdir.

İnsan genellikle çevresinden etkilenir. Kötü arkadaşları varsa o insan da onların kötü davranışlarının etkisinde kalabilir. Oysa 'a inanan, 'ın daima kendisini gördüğünü bilen bir insan, ortam ne olursa olsun daima doğru hareketlerde bulunur. Yanlış davrananlara da güzel örnek olur.

sabırlı insanları da çok sever. Ancak sabretmek denince aklınıza sadece bazı konularda sabretmek ya da sabırsız konuşmalar yapmamak gelmesin. Çünkü Kuran'da bildirilen, sadece zorluklar karşısında değil, aksine insanın yaşamının her anında olması gereken sabırdır. İman etmiş bir insanın sabrı kişilere ya da o anki olaylara göre değişmez. Örneğin korkusu zayıf olan bir insan, menfaat elde edeceği bir kişiye güzel davranırken çıkarları olmayan insanlara karşı ters tavırlarda bulunabilir. Ancak iman eden insan böyle kötü bir ahlak göstermekten şiddetle kaçınır. Başkaları nasıl davranırsa davransın hep güzel karşılık verir. Öfkelense bile öfkesini yener ve bu halini hiç değiştirmez yani sabreder.

bir ayetinde sabırda yarışmayı emretmektedir. Al-i İmran Suresi'ndeki bu ayet şöyledir:

Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. 'tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz. (Al-i İmran Suresi, 200)



bize Kuran'da peygamberlerin sabırlı olmalarını güzel bir örnek olarak vermiştir. Örneğin hatırlarsınız, Eyüp Peygambere isabet eden sıkıntı çok uzun sürmüştür. Fakat bu değerli insan sabredip 'a dua etmiştir. Ve ona iyileşmesi için yol göstermiştir.

Nuh Peygamber de gemi yaparken kendisi ile alay edenlere karşı sabretmiş, onlara güzellikle davranmış, hep sakince ve güzel sözlerle öğüt vermiştir. Bunlar peygamberlerin yaşadıkları güzel sabır örnekleridir. sabreden kullarını sevdiğini pek çok ayetinde bildirmiştir.

gösteriş yapan kibirli insanları ise sevmediğini bildirmiştir. İnsanların hepsinin maddi durumu aynı değildir. Kiminin güzel bir evi ve arabası vardır. Kiminin de hiçbir şeyi olmayabilir. Ama önemli olan güzel ahlaklı olmaktır. Örneğin iyi kıyafeti var diye arkadaşlarına karşı üstün olduğunu zannetmek, onları küçük görmek 'ın hoşuna gitmeyen davranışlardandır. Çünkü insanları dış görünüşlerine göre değil, imanlarına göre değerlendirmeyi emretmiştir.

için üstünlüğün ölçüsü zenginlik, gösterişli olmak, çok kuvvetli olmak, güzellik, yakışıklılık değildir. o insanın Kendisini ne kadar sevdiğine, ne kadar itaat ettiğine, Kuran ahlakını ne kadar yaşadığına göre insanları değerlendirir. Üstünlük bu değerlerle belli olur. Kuran'da bununla ilgili olarak Karun adında bir kimsenin durumu bizlere ders olsun diye anlatılmıştır.

Karun çok zengin bir adamdır. O kadar zengindir ki sahip olduğu şeylerin sadece anahtarlarını taşımak için bile birçok insan gerekmektedir. Etrafındaki halktan cahil kişiler ona imrenerek bakmakta, onun yerinde olmayı istemektedirler. Ancak Karun 'ın sözünü dinlemeyen, çok kibirli ve kendini beğenmiş bir insandır. Bütün bu zenginliği kendisine 'ın verdiğini kabul etmemektedir. Bunun üzerine ona öyle bir felaket vermiştir ki, bir gecede malıyla beraber yok olmuştur. Onun yerinde olmak isteyenler bu sefer "iyi ki onun durumuna düşmedik" diye sevinmişlerdir. 'ın onu cezalandırdığını anlamışlardır. Karun bu tür kötü kişilerin bir örneği olarak Kuran'da şöyle anlatılır:

Gerçek şu ki, Karun, Musa'nın kavmindendi, ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz, ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarları, birlikte (taşımaya) davranan güçlü bir topluluğa ağır geliyordu. Hani kavmi ona demişti ki: "Şımararak sevinme, çünkü , şımararak sevince kapılanları sevmez." (Kasas Suresi, 76)


Karun çok zengin ama çok kibirli ve kendini beğenmiş birisiydi.



Böylelikle kendi ihtişamlı-süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun'a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

Kendilerine ilim verilenler ise: "Yazıklar olsun size, 'ın sevabı, iman eden ve salih ('ın hoşnut olacağı) amellerde (işlerde) bulunan kimse için daha hayırlıdır; buna da sabredenlerden başkası kavuşturulmaz" dediler.

Sonunda onu da, konağını da yerin dibine geçirdik. Böylece 'a karşı ona yardım edecek bir topluluğu olmadı. Ve o, kendi kendine yardım edebileceklerden de değildi.

Dün, onun yerinde olmayı dileyenler, sabahladıklarında: "Vay, demek ki , kullarından dilediğinin rızkını (malını mülkünü) genişletip-yaymakta ve kısıp-daraltmaktadır. Eğer , bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de şüphesiz batırırdı. Vay, demek gerçekten inkâr edenler felah (kurtuluş) bulamaz" demeye başladılar. (Kasas Suresi, 79-82)


'a karşı göstermiş olduğu azgınlığın sonunda, Karun, bütün servetiyle birlikte yerin dibine geçirildi.


Kuran'da, 'ın sevmediği bildirilen davranışlardan biri de "dedikodu yapmak", "başkalarını çekiştirmektir". Birisi hakkında dedikodu yapmak, onun kusurlarını başkasına anlatıp çekiştirmek, onu eğlence konusu yapmak 'a inanan bir insanın yapmaması gereken davranışlardandır. bir kimseyi arkadan çekiştirip dedikodusunu yapmayı Kuran'da yasaklamıştır. Bu konu ayette şöyle belirtilmektedir:

Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın. Kiminiz kiminizi arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. 'tan korkup-sakının. Şüphesiz , tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir. (Hucurat Suresi, 12)

Görüldüğü gibi ayette, bir kimseyi arkasından çekiştirmenin, ölü kardeşinin etini yemek kadar iğrenç bir şey olduğunu belirtmektedir.

, güzel ahlak özelliklerini, günlük hayatımız içinde uygulamamızı emretmektedir. Aslında hayatımız, 'ın bize gösterdiği doğru yolu izlemek için bize verilmiş bir fırsattır. Günümüzde insanların çoğu bu gerçekten habersizdir. 'ın emir ve öğütlerine uymak yerine, kendilerine başka yol göstericiler ararlar. Seyrettikleri filmlerin, dinledikleri şarkıların etkisinde kalarak yanlış ahlak anlayışları geliştirirler. Örneğin bir filmdeki acımasız ve kendini beğenmiş bir kahramanı izleyen gençlerin, sokağa çıktıklarında bu kişiye özenerek benzer davranışlar sergilediklerini görebilirsiniz. Böyle yaparak aslında büyük bir hata yapmış olurlar.

Akıllı ve samimi bir insan, her zaman 'ın hoşnut olacağı şekilde davranışlarda bulunur. Basit insanlara, basit davranışlara özenmez. Özenmemiz ve örnek almamız gereken insanlar, 'ın elçileri olan peygamberlerdir. Göstermemiz gereken ahlak ise, 'ın bizim için seçip beğendiği güzel ahlaktır. Bu ahlak, merhametli, şefkatli, bağışlayıcı, mütevazi (alçak gönüllü), sabırlı, itaatli olmayı gerektirir. İnsanlarla basit konular yüzünden tartışıp kavga etmek yerine, alttan almayı, yatıştırıcı ve hoşgörülü olmayı gerektirir. Anne ve babamıza karşı isyankar ve saygısız olmak yerine, onlara karşı daima itaatli ve terbiyeli olmayı gerektirir. anne ve babaya olan saygının önemini Kuran'da şöyle bize bildirmektedir:

Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanadını ger ve de ki:

"Rabbim, onlar beni küçükken nasıl terbiye ettilerse Sen de onları esirge." (İsra Suresi, 23-24)

Anne babamıza karşı gelmemek, onlara "öf" bile dememek, onlara karşı hep merhametli ve yumuşak huylu olmak, 'ın bizden istediği önemli bir özelliktir. Böyle davranmak, hem 'ın sevgisini bize kazandıracak, hem de günlük hayatımızda çok daha mutlu ve huzurlu olmamızı sağlayacaktır.

Tüm bu güzel ahlak özellikleri, dinin yaşanmasıyla mümkün olur. Dinsiz insanların güzel bir ahlak göstermeleri ve bunda kararlı yani sabırlı davranmaları ise imkansızdır. Siz bu insanların durumuna düşmekten şiddetle sakının. 'ın Kuran'da bildirdiği; "Yoksa siz, , içinizden cehd edenleri (çaba harcayanları) belirtip-ayırdetmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırdetmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?" (Al-i İmran Suresi, 142) ayetini bir an bile unutmayın. Sabırlı, alçakgönüllü, cömert, fedakar, kısacası güzel ahlaklı olduğunuzda 'ın sizi daha çok seveceğini ve size verdiği nimetlerini artıracağını da sakın unutmayın.

Dua İle..


Gönderen: 26.02.2007 - 18:46
Bu Mesaji Bildir   ~aY~ üyenin diger mesajlarini ara ~aY~ üyenin Profiline bak ~aY~ üyeye özel mesaj gönder ~aY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
--_--Akrep--_-- su an offline --_--Akrep--_--  
1938 Mesaj -
--_--Akrep--_-- üyenin alternatif Ego
saol ellerine saglık paylaşım için teşekkürler...
Gönderen: 27.02.2007 - 07:27
Bu Mesaji Bildir   --_--Akrep--_-- üyenin diger mesajlarini ara --_--Akrep--_-- üyenin Profiline bak --_--Akrep--_-- üyeye özel mesaj gönder --_--Akrep--_-- üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~*~Kübra~*~ su an offline ~*~Kübra~*~  
1486 Mesaj -
~*~Kübra~*~ üyenin alternatif Ego

Cok uzunlar ama hepsini hic birakmadan okudum paylastigin icin (c.c.) razi olsun canim

Selam ve Dua ile...


Gönderen: 27.02.2007 - 15:38
Bu Mesaji Bildir   ~*~Kübra~*~ üyenin diger mesajlarini ara ~*~Kübra~*~ üyenin Profiline bak ~*~Kübra~*~ üyeye özel mesaj gönder ~*~Kübra~*~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
meKKe_GüLü su an offline meKKe_GüLü  
Moderator
1743 Mesaj -
meKKe_GüLü üyenin alternatif Ego
cok uzun bilgisayarda böyle seyler okuyunca gözlerim cok yaniyor ama yinede paylasim icin c.c senden razi olsun cnm

selam ve dua ile
Gönderen: 27.02.2007 - 20:24
Bu Mesaji Bildir   meKKe_GüLü üyenin diger mesajlarini ara meKKe_GüLü üyenin Profiline bak meKKe_GüLü üyeye özel mesaj gönder meKKe_GüLü üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~aY~ su an offline ~aY~  
1466 Mesaj -
~aY~ üyenin alternatif Ego
Rica ederim..
Gönderen: 28.02.2007 - 17:15
Bu Mesaji Bildir   ~aY~ üyenin diger mesajlarini ara ~aY~ üyenin Profiline bak ~aY~ üyeye özel mesaj gönder ~aY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~aY~ su an offline ~aY~  
1466 Mesaj -
~aY~ üyenin alternatif Ego
ALLAH'A İBADET

Herşeyin yaratıcısı olan sonsuz kudret sahibi olandır. Rabbimiz bizi de yaratmış ve Kuran'da Kendisinin istediği şekilde davranmamızı, O'na karşı itaatli olmamızı emretmiştir. 'ın bize Kuran'la bildirdiği ve yapmamızı istediği herşey bizim için ibadettir. Namaz kılmak, oruç tutmak, 'a şükretmek, sabırlı olmak, dua etmek, güzel davranışlarda bulunmak bu ibadetlerden birkaçıdır.

Ama insanların bir çoğu bu sorumluluklarından haberdar olduğu halde, gerçeği kabul etmek istemez. Çünkü 'a karşı itaatli olup, yani O'nun sözlerini dinleyip, istediği şekilde davranmak bu insanların gururuna ağır gelmektedir. Kendilerini büyük ve güçlü gördükleri için 'ın sözünü dinlemek istemezler. Kendilerini 'ın yarattığınıkabul etmeyerek O'na başkaldırırlar. Adeta herşeyi kendileri kontrol altında tutuyormuş gibi kibir ve gurur yaparlar. Hatırlarsanız kitabın başında bir çizgi kahramanın örneğini vermiştik. İşte bu kişiler de aynen onun durumuna düşerler. Vücutlarını, gözlerini, kalplerini, kulaklarını, sağlıklarını, kısaca dünya üzerindeki herşeyi kendilerine verdiği halde O'na karşı nankörlük eder, nimetlere şükretmezler.


Ama bilin ki, bu insanlar çok pişman olacaklardır. Nankörlük ettikleri, çirkin bir ahlaka sahip oldukları için hem dünyada sıkıntı içinde yaşayacak, hem de ölümden sonraki ahiret hayatlarında büyük bir pişmanlığa kapılacaklardır. Dünyada yaptıkları nankörlüğün cezasını ahirette cehennem azabı ile çekeceklerdir.

Pişman olmak ve cehennem azabıyla karşılaşan insanlardan olmak istemeyen her kişinin 'a karşı çok şükredici olması gerekir. İşte bizden, önce Kendisine şükretmemizi ve bütün verdiği nimetlere karşılık dua etmemizi istemektedir. O halde, kendi kendine meydana gelmesi imkansız olan bunca güzel ve mükemmel nimetleri çevrenizde her gördüğünüzde hemen 'ı hatırlayıp, şükretmeyi unutmayın. Hiçbir güzelliğin farkına varamayan, kıymetini bilmeyen insanların durumuna düşmeyin.

Kuran'da, şükretmek dışında başka ibadetler de yapmamızı emretmiştir. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek, 'ın belli zamanlarda yapmamızı istediği ibadetlerdendir.

Namaz, insana, 'ın yarattığı aciz bir varlık olduğunu düzenli olarak hatırlamasında yardımcı olan, 'ın belirli zamanlarda yapılmasını emrettiği bir ibadettir. Kuran ayetlerinde namazın çirkin hayasızlıklardan yani 'ın hoşnut olmayacağı kötü davranışlardan arındırdığını söylemektedir.

Oruç da Kuran'da bildirilen bir ibadettir. Ramazan ayı boyunca gündüzleri hiçbir şey yemememizi ve içmememizi emretmiştir. 'ın bu emrini uygularken, Rabbimize itaat etmek için açlığa ve susuzluğa sabretmiş oluruz. Bu şekilde nefsimizi eğitiriz.


Zekat vermek ise, insanın sahip olduğu malın bir kısmını, ihtiyaç içindeki insanlara vermesidir. Her ibadet gibi bu ibadeti yerine getirmek de çok önemlidir, çünkü cimri olmamak ve fedakarlıkta bulunmak, 'ın sevdiği güzel ahlak özelliklerindendir. Ayrıca zekat insanlar arasında yardımlaşmayı artırır ve insanın ruhunu eğitir.

Dua 'a daha yakın olmak için bir yoldur

Kendisine dua etmemize çok önem verir. Bir ayetinde, "De ki: "Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?.." (Furkan Suresi, 77) diyerek duanın önemine dikkat çekmiştir. Bu ayetten anladığımız gibi, insanın katında bir değerinin olması duasına bağlıdır. Çünkü dua eden insan herşeyi sadece 'tan istemiş olur. herşeyin asıl sahibidir.

İhtiyacımız olan herşeyi bizim için yaratır. Örnek olarak yaşamamız için gerekli olan yiyecekleri ele alalım. Sebzeleri, meyveleri, tavukları, inekleri bizim için yaratan 'tır. Annenizi babanızı ve diğer bütün insanları yaratan ve işlerini yapabilecek bedeni, aklı, bilgiyi, gücü, kuvveti, sağlığı, imkanı onlara veren de sonsuz kudret sahibi olan 'tır.

Daha önce anlattığımız gibi, bu saydıklarımızıbize bir nimet olarak yaratmıştır. Yaniaslında siz önünüze konan yemeği 'a borçlusunuz. Sonra bu yemeği yiyebilmeyi de 'a borçlusunuz. Bunu biraz düşünün. Eğer dişleriniz olmasaydı nasıl çiğneyip yutardınız? Mideniz olmasaydı nasıl öğütürdünüz? Sindirim sisteminiz olmasaydı yemeğin olması bir işe yarar mıydı?

Demek ki, sizin güzel yemekler yiyip beslenebilmeniz 'ın izniyle gerçekleşmektedir. Bize bütün nimetleri veren olduğu için oluşmasını istediğimiz bir olay veya elde etmek istediğimiz bir şey olduğunda bunu kendisinden isteyeceğimiz tek varlık 'tır. Dolayısıyla biz de her istediğimizi Rabbimize dua edip istemeliyiz.

Bu konuyu daha iyi anlayabilmeniz için bir örnek daha verelim:

Örneğin ışığı yakmak için düğmeye basarsınız. Şimdi ışığı düğme meydana getirdi denebilir mi? Tabii ki hayır. Düğme sadece bir araçtır. Elektriği ileten kablolar da öyle. dünyada bir olayı meydana getirirken hep başka bir şeyi aracı olacak şekilde düzenlemiştir. Suyu yaratmıştır. Barajlarda su aracılığı ile elektrik üretilir. Kablolar elektriği taşır. Ampul ışığa dönüştürür. Ama aslında ışığı yaratmaktadır. Rabbimiz isterse bunların hiçbiri olmadan da ışığı var eder. Ama bizim aklımızı kullanıp derin düşünerek, vicdanımızı harekete geçirerek Kendisine ulaşmamızı ister. Bu şekilde, aklımızın, düşünme yeteneğimizin artarak gerçekleri anlayabilmemizi ister.

Suyun akması için musluğu çevirirsiniz. Ama suyu musluk yaptı ya da borular yaptı diyebilir miyiz? Aynı elektrik düğmesi gibi musluk da sadece bir araçtır.

İşte olaylara bu şekilde bakmayı öğrenmeliyiz. O zaman neden 'a dua etmemiz gerektiği de ortaya çıkar. Çünkü herşeyin yaratıcısı yalnızca 'tır.

O'na dua etmemizi, şükretmemizi gerektirecek şeyleri yazmaya kalksak milyonlarca ciltlik kitap olurdu. Bu yüzden çevrenizde bunları önemsemeyen insanların olması sizi sakın etkilemesin. Bu insanlar az önce dediğimiz gibi, akıllarını kullanmadıkları için, düşünmekten kaçtıkları için büyük bir hataya düşmüşlerdir.

Bu insanları bekleyen sonu, bize çok açık şekilde anlatmıştır. İnsanların öldükten sonraki hayatlarında yani ahirette bulunacakları iyi veya kötü ortam işte bu dünyadaki davranışlarına, 'a yakınlaşıp uzaklaşmalarına bağlıdır. Her insan, yaptıklarının karşılığını ahirette görecektir.


- Nasıl Dua Edebiliriz:

'ın büyüklüğünü düşünerek, saygı duyarak O'ndan istemek, gönülden yalvarmak dua etmenin önemli şartlarından birisidir. Nasıl dua edeceğimizi bize Kuran'da bildirmiştir:

Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları ('ın sözünün dışına çıkanları) sevmez. (Araf Suresi, 55)

Dua etmek için yer ve zamanın önemi yoktur. Her an 'ı düşünüp dua edebiliriz. Kuran'da şöyle buyurmaktadır:

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken 'ı zikrederler (anarlar ve O'ndan konuşurlar) ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler kiglücklich "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Al-i İmran Suresi, 191)

Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin.

Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten , sabredenlerle beraberdir. (Bakara Suresi, 152-153)

, nasıl dua etmemiz gerektiği konusunda bize Kuran'da daha birçok örnek vermiştir. Peygamberlerin dualarının ve geçmişte yaşamış müminlerin yaptıkları duaların bazıları ayetlerde anlatılmaktadır:

(Hz. Nuh) Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan şeyi Senden istemekten Sana sığınırım. Ve eğer beni bağışlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uğrayanlardan olurum." (Hud Suresi, 47)

İbrahim, İsmail'le birlikte Evin (Ka'be'nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): "Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin". (Bakara Suresi, 127)

Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin. Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz, Sen güçlü ve üstün olansın, hüküm ve hikmet sahibisin. (Bakara Suresi, 128-129)

Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat. (Yusuf Suresi, 101)

... Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat. (Neml Suresi, 19)

De ki: "Ey mülkün sahibi 'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten Sen, herşeye güç yetirensin." (Al-i İmran Suresi, 26)

(Hz. Musa) Dedi ki: "Rabbim, benim göğsümü aç. Bana işimi kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz; ki söyleyeceklerimi kavrasınlar. Ailemden bana bir yardımcı kıl, kardeşim Harun'u. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu işimde ortak kıl, Böylece Seni çok tesbih edelim. Ve seni çok zikredelim. Şüphesiz Sen bizi görüyorsun." (Taha Suresi, 25-35)

Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken 'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler kiglücklich "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru. Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu 'hor ve aşağılık' kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur. Rabbimiz, biz: 'Rabbinize iman edin' diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür. Rabbimiz, elçilerine va'dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi 'hor ve aşağılık' kılma. Şüphesiz Sen, va'dine muhalefet etmeyensin." Nitekim Rableri onlara cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam…" (Al-i İmran Suresi, 191-195)








Mesaj 1 kez düzenlendi. En son ~aY~ tarafından, 28.02.2007 - 17:35 tarihinde.
Gönderen: 28.02.2007 - 17:34
Bu Mesaji Bildir   ~aY~ üyenin diger mesajlarini ara ~aY~ üyenin Profiline bak ~aY~ üyeye özel mesaj gönder ~aY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
 Deniz Yildizi su an offline Deniz Yildizi  
Konu icon   
1107 Mesaj -
 Deniz Yildizi üyenin alternatif Ego
güzel, faydalı bir konu olmuş. Sağol Ay
Gönderen: 28.02.2007 - 19:45
Bu Mesaji Bildir    Deniz Yildizi üyenin diger mesajlarini ara  Deniz Yildizi üyenin Profiline bak  Deniz Yildizi üyeye özel mesaj gönder  Deniz Yildizi üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Hepsi_Eren su an offline Hepsi_Eren  
Moderator
726 Mesaj -
Hepsi_Eren üyenin alternatif Ego
ay cim actin mi valla cok iyi yapmissin ellerine saglik
Gönderen: 28.02.2007 - 20:04
Bu Mesaji Bildir   Hepsi_Eren üyenin diger mesajlarini ara Hepsi_Eren üyenin Profiline bak Hepsi_Eren üyeye özel mesaj gönder Hepsi_Eren üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
==>MiYaSe<== su an offline ==>MiYaSe<==  
3648 Mesaj -
==>MiYaSe<== üyenin alternatif Ego
ellerine saglik
ok guzel olmussssssssssss
birsey sormak istiorum
sen mi yazdin bunlarin hepsini
yoksa biryerdenmi kopyaladin yoksa kendin yazdin ve ravdaya da kendin yazdin hangisi dogru?
glücklich
Gönderen: 01.03.2007 - 19:27
Bu Mesaji Bildir   ==>MiYaSe<== üyenin diger mesajlarini ara ==>MiYaSe<== üyenin Profiline bak ==>MiYaSe<== üyeye özel mesaj gönder ==>MiYaSe<== üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
meleksima su an offline meleksima  
236 Mesaj -
meleksima üyenin alternatif Ego
paylaştığın için tşk ederim
Gönderen: 02.03.2007 - 16:52
Bu Mesaji Bildir   meleksima üyenin diger mesajlarini ara meleksima üyenin Profiline bak meleksima üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Çiçek Kiz su an offline Çiçek Kiz  
33 Mesaj -
Çiçek Kiz üyenin alternatif Ego
evet ay paylaşım için tşk
Gönderen: 02.03.2007 - 17:46
Bu Mesaji Bildir   Çiçek Kiz üyenin diger mesajlarini ara Çiçek Kiz üyenin Profiline bak Çiçek Kiz üyeye özel mesaj gönder Çiçek Kiz üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~Nisan Yaðmuru~ su an offline ~Nisan Yaðmuru~  
4929 Mesaj -
~Nisan Yaðmuru~ üyenin alternatif Ego
Çok saol canım benim..
Gönderen: 27.03.2007 - 15:49
Bu Mesaji Bildir   ~Nisan Yaðmuru~ üyenin diger mesajlarini ara ~Nisan Yaðmuru~ üyenin Profiline bak ~Nisan Yaðmuru~ üyeye özel mesaj gönder ~Nisan Yaðmuru~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
~aY~ su an offline ~aY~  
1466 Mesaj -
~aY~ üyenin alternatif Ego
Ay canlarım benim..
Demek cok begendiniz..bäh

Gönderen: 27.03.2007 - 20:49
Bu Mesaji Bildir   ~aY~ üyenin diger mesajlarini ara ~aY~ üyenin Profiline bak ~aY~ üyeye özel mesaj gönder ~aY~ üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfalar (2): (1) 2 Devam >
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 568 Misafir online. En son üyemiz: yaz gülü
881 üye ile 20.10.2023 - 08:27 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
cojepien (51), rabia_2 (37), xxxmax (31), m.ikbal (28)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0
Copyright © 2002-2004 ((( RAVDA.net )))  *  E-Posta: info@ravda.net   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
© 2002-2004 by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.62331 saniyede açıldı